Oluşturulan forum yanıtları
-
YazarYazılar
-
anilakiKatılımcı
erman bey öncelikle mach 1 hakkında bilgi için teşekkür ederim. internetten resimlerini indirdim şimdi, akşam babama götürüp geçtiğin arabalar bunlardı diyeceğim:) bu arada madem hikayeler beğenildi, son bir 1970 model hikaye daha anlatayım.
babamın kapanış hikayesi amerikanlarla ilgili olmasa da, bizim gibi güçlü araba sürmeyi seven kişilerin kulağında küpe olması açısından önemli olduğunu düşünüyorum. hikaye şöyle:
birinci hikayede bahsettiğim gibi babam o yıllarda ankara merkezli olarak türkiye içinde özellikle izmir, istanbul ve ankara arasında ambarlar arasında nakliye işlerini organize ediyormuş. günlerden birgün istanbul dan ankaraya bir kamyonun acilen yola çıkması gerekmiş, kamyon var, mal var ama şoför yok. babam ertan amcama ben götürrüm demiş, ama babamda da ağır vasıta ehliyeti yok. o yıllarda takometre olayı olmadığı için, istanbul çıkışında, bolu da ve ankara girişinde 3 ayrı noktada kamyon defterini imzalatması gerekiyormuş. yani ehliyetsiz gitmesi imkansızmış. babam, neyse cezası verriz diyerek ve istanbuldaki kontrol noktasına kadar ehliyeti olan bi şofrü yanına alarak yola çıkar. istanbuldaki kontol noktası geçildikten sonra tek başına yola devam ederek hiç durmadan ankaraya kadar gider. ankara girişindeki polis çevirmesinde, polis babamdan direkt kamyon defterini ister. polis memuru deftere bakar bakmaz.
-ıstanbul dan yola 8 de çıktığın yazıyor, bolu imzan da eksik.bunda bir hata var herhalde.
-yok memur bey biraz acelem vardı da, neyse cezamız ödeyelim.
bu cevabı duyan polis memuru, diğer çevirdiği kamyon şoförlerini yanına çağırır ve bağırarak.
– bir insanda öncelikle allah korkusu, sonra para korkusu olmalıdır.bu p.vnkte bunların her ikiside yok. (babama dönerek) şimdi çek git (çek git dediğini sanmıyorum yaÇ¯Âş ) buradan sana para cezası da kesmiyorum. der.
Hayatında en çok utandığı anlardan biri olduğunu, hatta kamyonda gözyaşlarını bile tutamadığını söyledi babam olayı anlatırken. eğer ki memur para cezası kesseydi, oooh! Yine işimi gördürdüm diye sevinecektim, ama o polis bana öyle bir ders verdi ki, o günden sonra ayağım her gaz pedalına gittiğinde, o kamyonun içinde ağlarken ki halimi hatırladım diye konuşmayı noktaladı.anilakiKatılımcıyine 70 li yıllar, babamda ispanyol paça pantolonlar, favoriler kulakların üzerinde, uzun dar kollu komik gömlekler filan altında ford mercury cugar la bizim valideyi tavlamak için bursa ya gider, bursa da hakimlik yapan rahmetli dedem bir iki mırın kırından sonra hiç güvenmediği bu istanbul züppesine ( annemin dediğine göre dedem babama züppe dermiş) annemi verir. gezinti faslının sonuna gelinrken, kükürtlü caddesinin üzerinde bir kamyon manevra yaparken bir taksiyi altına alır ve trafik tıkanır. kazaya en yakın araba babamların arabasıdır. polis olaya müdehale eder ve yolu az da olsa açar, tam bir araba geçmelik mesafe açıldıktan sonra polis babama oldukça sert bir şekilde, – çek şu arabanı şuradan der. babam da gayet sakin bir şekilde,- ben acemiyim buradan geçemem, sen bu trafiği açmadan buradan kımıldamayacağım der. polis cama eğilerek ve bu sefer oldukça nazik bir şekilde, – beyfendi lütfen halimizi görüyorsunuz sorun çıkartmayın der. bu kibar yaklaşıma karşılık vermek için, babam topuk freni kullanarak v 8 ini öttürmeye başlar ve bir arabanın geçeceği o aralıktan lastiklerini yakarak geçer . tabi bu olaydan sonra annemin babama aşkı depreşir,evlenirler ve ben dünyaya gelirim:)
-
YazarYazılar