1950’li yıllarda Otomotiv dünyası Avrupa ve Amerika olmak üzere 2’ye ayrılmıştı. Amerikalı tasarımcılar Avrupa’ya geliyor ve Avrupa’lı tasarımcılar ise üretim yapabilmek için Amerikan şasesi arıyorlardı. 2. Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında Amerika kıtasının zenginliği, otomotiv dünyasındaki inanılmaz tasarımlara hayat verdi.
Gian Carlo Boano 20’li yaşlarında babası Felice Mario Boano’nun yanında otomobil tasarımı yapıyordu. Boano’nun Ford firmasında çalışan bir arkadaşı, Boano’lar gibi baba-oğul çalışan Ghia’nın Chrysler ile elde ettiği başarıların benzerini Ford ile elde edebileceğini düşünüyordu.
1955 yılında 37. Turin Otomobil Şov’unda Lincoln Indianapolis’i görenler gözlerine inanamadılar. Bu tasarım bugüne kadar gördüklerine hiç benzemiyordu.
Bu futuristik tasarım bir uçak tasarımı üzerine şekillendirilmişti. İskelet 1955 Lincoln’den alınmıştı, bu da dengeli bir şase ve 255 beygir üreten bir V8 olduğunu kanıtlıyordu. Indianapolis’in yanlarında bulunan krom giriş ve çıkışlar işlevsiz, görsellik amaçlıydı. Arka kuyruktaki egsozların tasarımı 50’li yıllarda sıkça kullanılan bir tasarım öğesiydi ve jet uçaklarının arka kısmına benzetiliyordu.
Otomobil’in içinde ise eşsiz bir tasarım vardı. Konsol ve yan paneller siyah ve turuncu renklerin kombinasyondan oluşmuştu. İlk baktığınızda çok sade bir tasarım olmasına rağmen orta panelin alt kısma kayması ile çok şık bir gösterge paneli ortaya çıkıyordu. Deri kısımlar siyah ve beyaz renklerden oluşuyordu.
Tasarım’ın gördüğü büyük ilgi sonrasında Indianapolis’in Henry Ford II tarafından alındığı bilgisi verilerek Amerika’ya gönderildi. Daha sonra Ford tarafından tasarımlarını yapması amacı ile Carrozzeria Boano Torino’ya 10 yıllık bir teklif yapıldı fakat tasarım firması bu süreçte Fiat ile anlaşma yapmıştı.
2001 yılında bu efsanenin araştırması yapılırken ilk sahibi Henry Ford II tarafından ünlü aktör Errol Flynn’e verildiği öğrenildi. Indianapolis birkaç el değiştirme sonrasında tekrar hayata dönmesini sağlayan Thomas Kerr’in eline geçti. Thomas Kerr, Packard kolleksiyoneri ve aktif bir Amerikan Klasik Otomobil Kulübü üyesi olarak bilinmekteydi.
2 yıllık çok detaylı restorasyon sırasında şov dünyası ile tanıştığı renk olan orijinal turuncu renk boyası atıldı. Üretildiğinde işlevsiz olan gösterge tablosu ve hidrolik direksiyonu çalışır hale getirildi. Kaputun altında bulunan 341ci’lik V8 motor 200 beygirden daha fazla güç üretiyordu. Şanzıman olarak ise 4 ileri bir şanzıman bulunuyordu.
Restorasyonun bitmesini takiben, 50 yıl aradan sonra, Indianapolis tekrar şov dünyasına döndü. 2001 yılında Pebble Beach’de ortaya çıktı. Birçok kişi tarafından unutulduğu sanılmasına rağmen Pebble Beach’ten büyük bir beğeni ve birçok ödülle döndü.
Bu zamanının çok ötesindeki tasarım 21 Kasım 2013 tarihinde ise yeni sahibi ile tanışacak.
